Sosyal Medyanın da Kralı

Televizyon-sosyal medya ilişkisi denilince akla gelen ilk isim Okan Bayülgen. (Bu arada sosyal medya kavramına bir türlü ısınamamış dijital göçmenler -ki ben de öyleyim- bu kısmı 'televizyon-internet ahalisi ilişkisi' şeklinde okuyabilirler.) Programları Twitter TT listelerinde üst sıraları zorladı, Van depremi sürecindeki duyarlı yayıncılığıyla yılın Twitter hikayeleri arasında gösterildi, sosyal ağlarda en çok takip edilen ünlülerden biri oldu, sözlüklerde en çok tartışılan televizyoncu olmaya devam etti... Peki bütün bunlar neden ve nasıl oldu?

Şüphesiz ki Okan Bayülgen bu yola bilinçli olarak girdi. Sözü hemen kendisinden pek hazzetmeyen ve onu sürekli eleştiren kitleye bırakıyorum:

"Hedef kitlesi gençler olan bir yapıyor ve bu işini sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmek için mecburen gençlerin 'takıldığı' bu ortamlara hakim olmak istiyor. Yani tamamen işsel mevzular..."

Eleştirel grubun görüşü böyle. Onu her zamanki gibi (Bayülgen karşıtlarının en büyük argümanı onun samimi olmadığı üzerine) samimiyetsizlikle suçluyorlar. Bu görüşe, Okan Bey'in gecenin kör saatinde Ekşi Sözlük'te yazılmış bir cümleye anında reaksiyon vermesine şahit olduğumdan beri katılmıyorum. Yani evet, internet ahalisinin uykusuz bireylerinden biri olarak kendisini samimi buluyorum.
görsel muhabbetim.com'dan
Bir diğer görüşe göre de, yeni medya düzeni üzerine kafa yoran biri olarak medyanın gittiği yönü doğru analiz etti ve bu yola girmeyi uygun buldu. Sanırım bu görüş üzerinde çoğumuz hemfikiriz. Tabii ahalinin beklentilerine tam olarak cevap verebiliyor mu bilemem. Kendi adıma sadece internet üzerinden yayınlanacak, daha az otosansür barındıracak bir program bekliyordum. Bu beklentim hala da devam ediyor.

İşin neden kısmını böyle geçtik ve nasıl kısmına geldik: Bayülgen, daha ortada sosyal medya kavramı ve bu kavramın coşkusunu yaşayan ünlüler yokken, bana göre sosyal medyanın ilk örnekleri olan sözlüklerle dirsek temasına girdi. Sözlüklere karşı genel tavrın "Üff hep yalan hep iftira yazıyorlar, çok kaka yerler oralar!" şeklinde seyrettiği o günlerde, programlarına sözlükçüleri konuk etti, onların fikirlerine değer verdiğini gösterdi. hatta o dünyaya aşina olan veya bizzat o dünyanın içinden gelen isimleri program ekibine dahil etti...

Derken teknoloji daha da ilerledi ve biz Bayülgen'in masasının üzerinde iPad görmeye başladık. İzleyicilerin program hakkındaki görüşlerini gerçek zamanlı olarak takip ediyor, onlarla birebir etkileşime giriyor, anketler düzenliyor ve yıllardır şüpheyle yaklaştığı reyting sistemine adeta meydan okuyordu. Ben o günlerde "Bu Twitter olayını biraz abartıyor mu acaba?" derken yine Twitter üzerinden yeni TV kanalına ilişkin eleman ilanı yayınladı. Nihayetinde de editör kadrosunu Twitter ağırlıklı bir ekiple takviye etti. (İşin aslı nedir, kadro nasıl bir değişime uğramıştır bilmiyoruz elbette.)

Özellikle Van depremi sonrası çoğu TV kanalı hala "Bu olay olası bir İstanbul depremini tetikler mi?" konusunu tartışırken, o TV8'de interaktif ve sorumlu yayıncılığa örnek teşkil edecek bir yayına önayak oldu ve kendisini seven sevmeyen herkesin takdirini kazandı.
görsel tvaktuel.com'dan

Yazının girişinden bir bölümü tekrarlamak istiyorum: "Geride bıraktığımız yıl programları Twitter listelerinde üst sıraları zorladı, Van depremi sürecindeki duyarlı yayıncılığıyla yılın Twitter hikayeleri arasında gösterildi, sosyal ağlarda en çok takip edilen ünlülerden biri oldu, sözlük sitelerinde en çok tartışılan televizyon programcısı olmaya devam etti." Durumun bu yıl da pek farklı olmayacağı ortada. Yani Bayülgen yeni medya düzeninin Türkiye'deki en önemli aktörlerinden biri olmaya ve tartışılmaya devam edecek. Ve vaziyet gösteriyor ki, birlikte büyüdüğümüz bu adamla yine birlikte yaşlanacağız.

Keşke sektörün büyük yayınlarından biri kendisiyle bu konular üzerine kapsamlı bir röportaj yapsa da gelecek tahminlerini, planlarını ve beklentilerini; hayallerini, çekincelerini, somut hedeflerini, medyaya getirmeyi planladığı yenilikleri sorsa. Biz de öğrensek, mesela RTÜK korkusunun hissedilmeyeceği, geleneksel medya kalıplarının dışında bir internet televizyonu izleyebilecek miyiz?


Benzer Yazılar: 

1 yorum: