2014'ten reklam sektörümüze dair akılda kalanlar

"Daha 2014'ün bitmesine 20 gün var, ne tezcanlı adammışsın, ne hevesliymişsin yılın muhasebesini yapmaya" dediğinizi duyar gibiyim. Bir hafta sonra internetler hep böyle listelerle, derlemelerle dolacak. Bıkana kadar okuyacağız 2014 raporlarını. O furya başlamadan yazıp bitireyim dedim. Bundan sonra mühim bir şey olursa onu da eklerim elbette.

Bu arada "en önemli olaylar bunlar işte, daha da bir şey yaşamadık" gibi bir iddiam yok. Aklımda kalan mevzuları, kronolojik sıra gözetmeksizin aktarıyorum.

Ünlü isimler, yeni ajanslar


İrili ufaklı pek çok ajans kuruldu bu yıl, hepsinin yolu açık olsun. Öne çıkan yeni ajanslar şunlardı:

KARPAT: Türkiye reklamcılığının özellikle son 10 yıldaki yıldız ismi Karpat Polat, 2013'ün ortalarında DDB&Co İstanbul'dan ayrılmıştı. Bu yılın şubat ayında da yeni ajansı KARPAT'ı duyurdu. O günden bu yana da "ekibi genişletiyoruz, bize reklam yazarı lazım" temalı tweet'ler atmaya devam ediyor. İşler yolunda yani... Ajansın ne tarz işler yapacağı merak konusuydu. Açıkçası pek beklemediğim şekilde "kitleyi yakalayan" kampanyalar gördük; Coca-Cola ve Colin's markalarıyla. Koka-Kola işiyle de ilk Kristal Elma'sını kazandı.




Kramp: Leo Burnett İstanbul'un eski başkanı Ahmet Akın ve son olarak Vietnam'da kreatif direktör olarak gördüğümüz Serkan Balak tarafından kurulan Kramp kendini "tam bağımsız ajans" olarak tanımlıyor. ÇiçekSepeti, Mar Yapı, Koç Üniversitesi, Garanti gibi markalarla çalışıyor.

Ajans Başkanı Co.: Ajans Başkanı adlı Twitter hesabıyla ilgi gören ve bu ilgiyi ekmeğe dönüştürme kararı alan Enis Demirci'nin kurduğu ajans. Kendini bağımsız reklam & danışmanlık şirketi olarak tanımlayan Ajans Başkanı Co., mayıs ayında duyuruldu. Bugüne kadar herhangi bir işiyle, projesiyle karşılaşmadım.

Bunların dışında aslında 2013'te kurulan ama ismini bu yıl yaptığı işlerle duyuran ajanslar da var. Ozan Varışlı'nın Lokal'i ve Kerem Kanık'ın Titrifikir'i, Ali Musa Paça'nın Punch'ı gibi.

Drive Dentsu İstanbul ofisini kapattı


Eylül ayında aldığımız üzücü bir haberdi bu. Güzel işler yapıyordu, farklı bir havası vardı. Network'lerin işine akıl ermiyor tabii. Drive Dentsu'dan yetkili bir abi, yedi yıl önce açılan ofisin kapanmasına ilişkin şu linkteki açıklamayı yaptı.

Ajansın ülke müdürü Murat Yavuz By Smart'a başkan oldu, kreatif direktörü Ersel Serdarlı da Brandit Group'a katıldı.

Güzel Sanatlar ve Saatchi & Saatchi ayrıldı


Zaten pek anlamadığım bir ortaklıktı bunlarınki, nisan ayında ayrılık kararını duyurdular. Yetkili abilerin açıklaması bu linkte. Daha sonra da Publicis Bold diye bildiğimiz ajansın adının Saatchi & Saatchi İstanbul olarak değiştirildiği duyuruldu. Karmaşık işler.

Promoqube satıldı


Eylül ayında IPG MediaBrands, memleketin en büyük sosyal medya ajanslarından birini satın aldığını açıkladı. Doğrusu, bir sosyal medya ajansının global bir network tarafından satın alınacağına pek ihtimal vermiyordum, şaşırdım. Bu satınalmadan sonra da ajansta bir dönüşüm sürecine girildi sanırım. Manajans'ın Direnç Işık kreatif direktör olarak transfer edildi, ajansın kurumsal iletişim direktörü Sinemis Candemir de yine IPG markalarından UM İstanbul'a geçti.

R/GA London İstanbul'a geldi


Dijital denilince ismi saygıyla anılan ajanslardan R/GA London, Orta Doğu ve Afrika'ya yayılma hedefini gerçekleştirmek adına İstanbul'a adımını attı. Şimdilik iki müşterisi var: Turkcell ve Akbank.

***

Evet, çok fazla ajans haberi oldu. Birkaç reklamcı transferini de hatırlatıp bu kısmı kapatıyorum. Yıllardır Alametifarika'da başkan yardımcısı olarak görev yapan Yasemin Sümer Cheil Worldwide'a geçti. Yine yıllardır TBWA'de kreatif direktör olarak çalışan Emre Kaplan Rafineri'ye kreatif direktör ve ortak olarak katıldı. Demet İkiler WPP'nin ülke müdürü oldu. 'Dijitalin meşhurlarından' Olcayto Cengiz Manajans'a kreatif direktör olarak katıldı. Durumlar böyle.

***

Real time marketing olayı


Bu yıl reklam sektöründe "real time marketing" lafını cümle içinde kullanmayanı dövdüler. Daha havalı olanlar "newsjacking" de dedi. Türkçeyi koruma gayreti içindekiler "gerçek zamanlı pazarlama" dedi. Ben "gündemin etinden sütünden yararlanmak" demeyi tercih ediyorum. Daha sosyal medya tanımını tam oturtamamış bir topluluk olarak, bu mevzu hakkında da net bir fikir birliğine varamadık. "Sen buna real time marketing diyorsan ben seninle reklamcılık tartışmam, kusura bakma" gibi kırıcı tartışmalara sebep oldu. Özetle, kendi anladığımız gibi yaptık bu işi de ve bence eğlenceli şeyler çıktı. Bu şeylerden hatırladığım iki örnek bırakıyorum aşağıya:

Anlayamazsınız temalı onlarca marka paylaşımı gördük. İlk üç günü ben de destekledim ama sonra iş çığrından çıktı. Neler yapılmış merak edenler Webrazzi'ye göz atabilir.



Dünya Kupası sırasında da markalar varını yoğunu ortaya koydu. Daha fazla örnek için bu link size yardımcı olacaktır.



Content marketing olayı


İçerik pazarlaması, içerikle pazarlama, içerik pazarlama gibi isimlerle anıldı. Yani burada da bir fikir birliği oluşmadı. Daha havalı olanlar "kantın makıting" dedi. Ben, İngilizce telaffuzum o kadar iyi olmadığı için "içerikle pazarlama" demeyi tercih ediyorum... Yılın en çok konuşulan mevzularından biriydi ama kimse de çıkarıp masaya vuracak kadar iddialı bir iş yapamadı yanlış hatırlamıyorsam. Ama en azından, sitelerde banner reklamların dışında bir araç da kullanılabileceği görülmüş oldu. Özellikle Onedio.com'da eğlenceli "sponsorlu içerikler" gördük. Evet, ağzını açan "içerik kraldır" demeye devam etti tabii ki.

Native Advertising de içerikle pazarlama muhabbetlerinde kendine yer buldu.

Storytelling olayı


Özellikle Cannes Lions 2014'e giden reklamcıların beraberinde getirdiği gazla da birleşince, yılın en çok cümle içinde kullanılan yeni kavramları listesine üçüncü sıradan giriş yaptı storytelling. Henüz toplantı masalarında ve ajans önü sigara mesailerinde konuşulmaktan öteye gidemedi. Daha uzun süre "lan öyle değil o, sen yanlış anlamışsın", "oğlum benim dayım 1998'de Türkiye'ye storytelling kavramını getiren adam, bu yeniymiş gibi niye tartışıyorsunuz ki?", "benim çok fena storytelling fikrim var ama marka daha hazır değil", "şuna storytelling deyip durmayın abi ya, hikaye anlatımı deseniz olmuyor mu yani?" gibi tartışmalara meze olma aşamasında. Biraz daha demlenmesi lazım, bekleyip göreceğiz.

Trendlerden bahsetmişken; flashmob'dan, gizli kameradan yavaş yavaş kurtulmaya başladığımızı da belirteyim. Hiç bitmeyecek gibiydi.

Twitter'a gif geldi, ajansta bir bayram havası


Haziran ayında Twitter'a GIF desteği geldiği duyuruldu. Olaya erken uyanan ajansların yüzünden "bakın, elin ajansı neler yapıyor" temalı sitemli mail'ler gönderdi birçok marka, dijital ajanstaki müşteri temsilcilerine. Ajanslar da sevdi bu olayı, verdi GIF'i, verdi GIF'i. Bir hafta marka GIF'i içinde kaldık. Sonra normale döndü. Güzel örnekler gördük elbette.

Özel günlere özel ilgi


Markalar ve ajanslar önceki yıllarda da özel günleri kutluyordu ama bu yıl, özellikle 14 Şubat'ta işin geyik dozu daha fazlaydı. Bu da daha fazla konuşulmasına ve paylaşılmasına neden oldu. Birkaç örnek sıralıyorum.

Evet, özellikle case study videolarını paylaşıyorum. "Case study dinlemekten nefret edenler derneği" üyelerinden şimdiden özür dilerim.

Koçtaş, Alafortanfoni




14 Kubat, Wanda Digital




Elveda Elizabet, Havas WW İstanbul



İnternet sansürleriyle imtihan


Özellikle yılın ilk aylarında çok garip bir dönem yaşadık. Youtube ve Twitter, hatta Vimeo bile erişime engellendi. Uzun sayılabilecek bir süre de engelli kaldı. Facebook da yasaklansaydı dünyanın ilk teyze ayaklanmasına şahit olabilirdik ama bu tehlike görüldüğü için yasaklanmadı. Özetle, 2014'te yaşamak zorunda kaldığımız için insanlık adına utandığımız garip zamanlardı. Dijital ajanslar da etkilendi tabii durumdan. Bu ajansların yetkili abilerinin konuyla ilgili bir değerlendirmesi var bu linkte, merak eden olursa diye paylaşıyorum.

Dijital doğan ajansların dönüşümü


'Dijital doğan', öyle tanıdığımız bazı ajansların dönüşümünü de iyiden iyiye hissettiğimiz bir yıl oldu. Site filan yapan internetçi çocuklar kimliğinden sıyrılıp, markanın ihtiyacı doğrultusunda her mecraya uygun fikir bulup bunu uygulayabileceklerini gösterdi bu ajanslar. 2-3 yıldır devam eden bir sürecin sonunda 'geleneksel ajans ne yapıyorsa aynısını biz de yapabiliriz aga' diye çıkarıp koydular fikirlerini masaya. Çok da güzel oldu. Rabarba, Finansbank gibi bir markanın bütün işlerini yüklendi ve altından kalktı; 2015'in başından itibaren de Şölen'in (Biscolata vs) yaratıcı ajansı olacak. Tribal Worldwide İstanbul, özellikle Vodafone Arena için yaptığı kampanyalarla alkış aldı. C-Section'ın, 41?29!'un, Wanda'nın, Plasenta'nın işlerini farklı mecralarda gördük. Reklamcı olduğu iddiasındaki her ajansın mecradan bağımsız yaratıcı fikirler ortaya koyması gerektiği düşüncesi pekişti.

Tribal'in (kendileri traybıl denilmesini tercih ediyor) Vodafone Arena için yaptığı ilanlardan biri:


Rakibe gider yapmalı reklamlar


Karşılaştırmalı reklamların Türkiye'de de serbest bırakılmasını uzun yıllar bekledik. Nihayet serbest oldu ve 2014'te tedirgin ve ürkek de olsa rakibe bulaşan, gider yapan reklamlar izlemeye başladık. Özellikle Avea'nın şarj konusundaki çıkışı, arabam.com'un sahibinden.com'a dokunduran reklamı şu an aklıma gelenler. 2015'te artarak devam etmesini diliyorum.

Arabam.com, Concept



Dünya gözüyle dünya yıldızları


Kristal Elma Yaratıcılık Festivali ve Brandweek İstanbul sayesinde, reklamcılığın 'çok acayip' adamlarını dinleme fırsatı bulduk. Kristal Elma daha dolu dolu ve baskındı tabii ki ama Brandweek de özellikle John Hegarty hamlesiyle 'kendini ezdirmedi'...

Kristal Elma demişken, ödül kazananları topluca görebileceğiniz yer de şurası.

Logoyu Büyütenler belgeseli


Kristal Elma Yaratıcılık Festivali'nin en güzel sürprizlerinden biriydi bu belgesel. Festival alanındaki bir çadırda gün boyu gösterimi yapıldı. Eski zamanlarda reklamcılığın neden cool ve karizmatik olduğunun bir kanıtı gibiydi. Emeği geçenlerin eline sağlık ama bu belgeselin nereden bulup izlenebileceğiyle ilgili soru işareti var. Dernek nasıl bir dağıtım modeli düşünüyor acaba? Üye ajansların posta kutusunda kaybolup gidecek birer DVD mi yollarlar yoksa herkesin erişebileceği şekilde internete mi koyarlar?



Türkiye'nin sancılı tanıtım süreci


Kendimi bildim bileli sancılı bu süreç. Bu yıl da bol tartışmalı "Türkiye'yi çok fena tanıtma" hamlelerine şahit olduk. Yeni ve çok tepki gören logomuz oldu bi kere. Öncesinde de hatırı sayılır bir bütçeyle Emrah Yücel'e verilen 2014 kampanyasının beraberinde getirdiği tartışmaları okuduk. "Neymiş ki o tartışmalar?" diyen olursa şuraya tıklayabilir.


Öte yandan, alıştığımız tanıtım çalışmalarının dışında bir projeye de şahit olduk: ComeSeeTurkey. Yurt içinden ve yurt dışından 'Instagram fenomenleri' memleketin tarihi ve turistik yerlerini gezdi, fotoğrafladı, paylaştı. Açık konuşayım, benim kalbimi kazandı bu proje, heyecanlandırdı.

ReLiga


ReLiga Futbol Ligi, reklam sektörüne farklı bir soluk getirdi. Özet görüntüleri, maç sonu röportajları, maçın oyuncusu gibi incelikleriyle dört başı mamur bir organizasyon görüntüsü veriyor. Aşağıdaki iki fotoğraftan (biri bugüne diğeri de 1993'te düzenlenen ReLiga'ya ait) reklamcı profilinin değişimi üzerine kafa yorabilir, ayrıntılar için ReLiga'nın sitesine göz atabilirsiniz. (Üstteki fotoğraf Ender Merter'in arşivinden.)





Bigumigu'nun gelir araştırması


İlki 2012'nin sonunda yapılan reklam ve pazarlama sektörü gelir araştırmasının ikincisi için kolları sıvadı Bigumigu. Sonuçları henüz açıklanmadı ama üç vakte kadar açıklanmasını bekliyoruz. Hayır ben kreatif direktör ortalaması 15 bine vurdu mu onu merak ediyorum. Sonuçlar belli olunca bu kısmı güncellerim.

Kitabı basılan reklamcılar


Kitaptan kastım araştırma vs. değil elbette... Leo Burnett İstanbul kreatif direktörü Emrah Akay'ın "Neden Varım?" adlı kitabı Destek Yayınları'ndan; Alametifarika'dan Berat Pekmezci'nin Levent Cantek ile hazırladığı "Emanet Şehir" adlı kitabı İletişim Yayınları'ndan çıktı. Her ne kadar 2013'ün ortalarında yayınlanmış olsa da, Grey'den Erdinç Mutlu'nun Yitik Ülke Yayınları'ndan çıkan İsmilazımdeğil adlı kitabını da bu yıl duydum ben. Kendi ajansının kurucusu ve aynı zamanda edebiyatımızın önemli isimlerinden biri olan Doğan Yarıcı da son kitabı İs Odası'nı bu yıl Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkardı. Yine reklamcılığı kadar şiirleriyle de tanınan Movida Plus MAP yaratıcı ajans başkanı Oğuzhan Akay'ın da yeni kitabı yayınlandı: Gölgede 100 Derece (jpg Şiirleri), Ve Yayınevi. 

Temel konkur ilkeleri


Volkan İkiler'in Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu'na girdiği günlerde üzerinde çok durduğu bir konuydu konkur. Onun başkanlığındaki bir komite, yaratıcı ajanslar için ve medya ajansları için temel konkur ilkelerini içeren tavsiye niteliğinde bir kılavuz hazırladı. Derneğin sitesine göz atabilirsiniz.

Aklımda kalan, sevdiğim işler


Bu başlık altında hiç objektif olamadım, kusura bakmayın. "En iyi işler bunlardır" gibi bir iddiam da yok. Sadece aklıma ilk gelen ve bana "ne güzelmiş" dedirten reklamlar...

Aduket Şoku, Rabarba




Silinen Haberler, TBWA\İstanbul




Sinema Tutkusu, TBWA\İstanbul




CANGArdaşlar, C-Section




Meyhanedeyiz.biz, BLAB




Oyuncuol.com, Tribal Worldwide İstanbul




2014'ün yıldızı


Benim için 2014'ün yıldızı, hem kazandığı ödüllerle hem de estirdiği yeni ve güzel havayla BLAB oldu. Beni takip edenler, kurulduğu günden beri bu ajansı ne kadar sevdiğimi biliyordur; o yüzden uzun uzun anlatmıyorum.

Yılın -yine bana göre- parlayan diğer ajansları da, önceki yıl giriştiği yeniden yapılanmanın meyvelerini toplamaya başlayan Havas WW İstanbul; her zamanki cool'luğu ve samimiyetiyle güzel işler yapmaya devam eden (ve bu arada Vestel gibi önemli bir markayı kazanan) Concept; Can Faga'nın kreatif direktör oluşuyla ivme yakalayan ve yaptığı işlerden söz ettiren Lowe İstanbul ve yine ortamlarda "kim bunlar ya, ne güzel şeyler yapıyorlar" muhabbeti yaptırmayı başaran Kompüter diğer yıldızlarım oldu.

Medya ajanslarını farklı rollerde, yaratıcı uygulamalarla gördük bu yıl. Özellikle Carat, yeniyi arayan işleriyle aklımda kaldı. Öte yandan PR ajanslarında böyle bir kıpırdanmaya şahit olamadım, onlar basın gezisi düzenlemeye devam ettiler.

Böyleyken böyle. Aklıma geldikçe güncellemeler yaparım.

***

Belki göz atmak istersiniz:


Kristal Elma kazanmış fırlama işler


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder