2000'lerin başında haber siteleri, gazeteciliğin yıllardır süren hastalıklarından, gereksiz fazlalıklarından kurtulabilmek için önemli bir fırsattı ama olmadı. Aksine, varolan hastalıklara yenileri eklendi ve her yolun mubah sayıldığı bir "daha çok tıklanma savaşı" başladı. Savaş hala tüm şiddeti ve saçmalığıyla devam ediyor. Bu savaşta, elindeki reklam bütçesini niteliği gözardı ederek niceliğe yatıran medya planlama ajanslarının ve pazarlama yöneticilerinin de büyük payı var.
Ne gariptir ki, gelinen durumdan en çok da onlar şikayetçi. Adına sayfa gösterimi denilen bir oyun oynanıyor ve oyundaki herkes bunun saçmalığının farkında... Neyse. "Yüksek sayfa gösterimi olan ama zerre kadar saygı duyulmayan ve yer yer dalga geçilen bir haber sitesi kurmak istiyorum" diyenler için aşağıdaki listeyi yaptım. Ciddiye alınan bir mecra yaratmak isteyen herkes de tersinden okuyabilir:
Ne gariptir ki, gelinen durumdan en çok da onlar şikayetçi. Adına sayfa gösterimi denilen bir oyun oynanıyor ve oyundaki herkes bunun saçmalığının farkında... Neyse. "Yüksek sayfa gösterimi olan ama zerre kadar saygı duyulmayan ve yer yer dalga geçilen bir haber sitesi kurmak istiyorum" diyenler için aşağıdaki listeyi yaptım. Ciddiye alınan bir mecra yaratmak isteyen herkes de tersinden okuyabilir:
Site tasarımında Mecidiyeköy'den ilham alın
Öyle bir tasarımla yayın yapın ki, siteyi açan kişi kendini Mecidiyeköy'de insan ve araç kalabalığının, seyyar satıcıların, sinyalcilerin, kornaların arasında bulsun. Kullanıcı dostu olmayı aklınızdan bile geçirmeyin. Girişte splash reklam ekranı kaplasın, göz alıcı flash banner'lar sitenin her yerinde hüküm sürsün, imleç bir kelimenin üzerine gelince bir pop-up reklam açılsın ve okuyucunun aklını alsın filan. Bir mesai çıkışı Mecidiyeköy nasıl oluyorsa siteniz de öyle olsun. Acımayın.
Ona küçük SEO çakallıkları yapın
Koca memlekette SEO bilen tek kişi sizsiniz, bunu aklınızdan çıkarmayın. Ve türlü çakallıklarla, sitede olmayan içeriği varmış gibi gösterip Google trafiğinizi yükseltin. Aradığını bulamayan kişi muhtemelen sitedeki piksel sayısı kadar küfredecektir ama önemli değil. Önemli olan, üstlerinize veya ajanslara göstereceğiniz rapordaki tık sayısı. hem "Google'ın kara listeye aldığı duayen gazete" unvanı da herkese nasip olmaz.
Porno yasağından ekmeğinizi çıkarın
"Seksi fotoğrafları için tıklayınız" kalıbının bokunu çıkarın. Porno sitelere girilemeyen bir ülkede habercilik yapmanın nimetlerinden faydalanın. Verin frikiği, verin dekolteyi... Adres çubuğunu görmeyen adam ne sitesi olduğunuzu anlayamasın. Bunları yaparken de dünyanın en ciddi ve güvenilir yayın organı gibi görünmeye çalışın.
Otomatik sayfa yenileme özelliği olsun
Okur, önemli bir haberi veya köşe yazısını okurken sayfa otomatik olarak yenilensin. Okur kendini sayfanın en tepesinde bulsun ve nerede kaldığını şaşırsın. Konsantrasyonu yerle bir olsun... Yapın bunları, o da karşılığında kulağınıza ayıp sözcükler fısıldar. İlişkinizi renklendirmiş olursunuz.
Kapalıçarşı esnafı ağzıyla gizemli ve kandırmacalı tweet'ler atın
Twitter hesabınızdan örneğin "Ronaldinho Beşiktaş'a geliyor mu?" diye yazıp, umutla bekleşen taraftarları sitenize çekin ve onlara "henüz net bir şey yok" diyen bir haber gösterin. Bir hakemin ömür boyu yemediği kadar küfrü 3 saniye içinde iliklerinizde hissedeceksiniz. Ama hiç önemli değil. Trafiğiniz artacak... Aynı taktiği başlık seçimlerinde de uygulayın: "Öyle bir cevap verdi ki!"
Felaket tellallığı yapın
Her haberiniz flaş olsun, her gelişmeye şok olun, depremler olsun beyninizde, içinizde siren sesi çalsın...
30 saniyelik videonun önüne 45 saniyelik reklam koyun
Yapın bunu da. Yetmedi, bir de anket koyun. 40 video izleyen kişi 40 gün dergahta çile çekmiş kadar olsun. Sabrı, sakin kalabilmeyi öğretin onlara. İllaki öğrenecekler!
Ölümden, hastalıktan nemalanmaya çalışın
Ölen, ölümle pençeleşen ünlü isimler hakkında provokatif başlıklar atmaktan çekinmeyin.
Twitter haberciliği yapın
Ünlü birinin attığı iki cümlelik tweet'i "şok açıklamalar" başlığıyla, sanki o açıklamayı bir tek size yapmış gibi süsleyip yayınlayın. Her olayda "X sosyal medyayı salladı" başlığı elinizin altında olsun. Her şeyiniz iddialı, büyük, spektaküler olsun.
Kaynak verme ihtiyacı duymayın
Başka bir sitenin yaptığı özel haberi, kaynak belirtme ihtiyacı bile duymadan yayınlayın. Bobiler.örg'dan, Zaytung'dan, sözlüklerden filan beğendiğiniz içerikleri alıp yine kaynak ve isim verme ihtiyacı duymadan akıtın gitsin.
Her habere galeri hazırlayın
Sayfa gösteriminiz artsın. Okur tek haber için mouse'a 45 kere tıklasın, işi ne?
Mobil site yapmayın
Yapmayın, ne gereği var? Telefondan haber okumak isteyen o işkenceye katlanacak.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Daha da ekleyebilirim. Bunun için takipte kalın, her an flaş bir ekleme yapabilirim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder