Geçen yılki deneyimlerime dayanarak, bu yılki festivale katılıp katılmamakta kararsız olan arkadaşlara yardımcı olabilecek sebepler sıraladım.
Ortam Güzel
Konuya çok tırt bir
sebeple giriş yapmışım gibi oldu ama öyle değil. Güzel ortamı var hakikaten. Fuar
soğukluğu yok, kravatlı-top sakallı insan sayısı fazla değil (Son gittiğim
teknoloji temalı konferansta neredeyse kadınların bile top sakalı ve kravatı
vardı). Ağaçlar, çimenler, geniş geniş uzanabileceğiniz minderler... Güzel
yani. Kafa dağılıyor.
Herkes Orada
Yine nispeten ‘light’
bir neden. Ama her sektör insanının buna da ihtiyacı var, lanet olsun. Eski arkadaşlarla
hasret gidermek, “Şu abla da epey kilo almış ha, evlenince salmış kendini
besbelli” gibi geyikler kovalamaca, “Alamet’teki Ahmet Güzel Sanatlar’a
geçecekmiş diyorlar” diye dedikoduya akmaca filan...
Networking İmkanı
Şu yaşıma kadar ‘networking’
hadisesine zerre bulaşmamış bi insanım ama meraklısı için önemli bi konu tabii.
Festival alanında; dozunda, bunaltmadan yanaşabileceğiniz pek çok ‘billurlu’
reklamcı, pazarlama profesyoneli bulabilirsiniz.
Beslenmek Güzeldir
“Ben doğuştan
reklamcılık dehasıyım; bir gram eğitime, bilgiye, tecrübeye ihtiyaç duymam”
diyen egosu kendinden büyük abilerden değilseniz, meslek adına
öğrenebileceğiniz daha çok şey var demektir. Bu yolda kapılacak her cümlenin,
her deneyimin önemi var. Kaldı ki, klasik sektör geyikleri dinleyecek
değilsiniz. Boş konuşmacı yok neredeyse.
Muhtemelen Bir Daha
İzleyemeyeceğiniz İnsanlar
Her yıl Cannes Lions’a
gidebilen tiplerden değilseniz, çoğu konuşmacıyı ilk ve son kez göreceksiniz
demektir. Bi kulak vermekte fayda var. TBWA Başkanı, JWT Global Yaratıcı Konsey
Başkanı, Walt Disney Başkan Yardımcısı gibi insanlardan bahsediyorum.
Küçük Dünyamızın
Dışına Çıkmak İçin
Aynı işte 1 yıldan
fazla çalışınca, o ortamı ‘üniversitedeki öğrenci evimiz’ kıvamına sokuyoruz. Oradan
başka bir hayat yokmuş, küçük grubumuzdan başka insan yokmuş gibi bir
psikolojiye giriyoruz. Birbirimizi gazlamaktan, her konunun tek uzmanı
mertebesine yükseliyoruz. Her şeyi eleştiren, burun kıvıran tiplere
dönüşüyoruz. İşte böyle etkinlikler, bu psikolojiden çıkmamıza yardımcı
olabiliyor. Her konuşmacı kendi ülkesinin, kendi sektörünün, kendi ajansının
kültürüyle geliyor.
Hiç Değilse Bu 5 Oturum
İçin?
Ben olsam kaçırmazdım
bu abileri / ablaları:
Andrew Keller, CP+B
CEO’su ve Şirket Ortağı
James Temple, R/GA
London Yönetici Kreatif Direktörü
Rene Fischer, Milk
Stratejik Planlama Direktörü
David Shing,
Bridget Angear ve
Craig Maw, AMV BBDO Strateji Direktörleri...
Listeye yeni eklenecek
insanlar da olacaktır tabii.
“İyice coştun hacıabi,
advertorial gibi yazı yazdın” diye aklından geçiren arkadaşlar olabilir. Kendilerince
haklı nedenleri de vardır. Ama bu etkinliğin artıları eksilerinden fazla bana
göre. Gönül isterdi ki daha ucuz olsun, alkol su gibi aksın, her gidene Maslak
Büfe’den yüzde 30 indirim çeki verilsin filan. Maalesef yapacak bir şey yok,
tadını çıkarmaya bakmalı.
Daha fazla bilgi için: kristalelmafestivali.com
Daha fazla bilgi için: kristalelmafestivali.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder